Yazıma gimezin önerdigi gibi baslamak istiyorum, "İnsanlar bazen yere tükürür.". Hatta tek cümle bu olsa da cok birsey kaybetmezsiniz sanırım. Neyse, geçen cuma Barış'ın iktisatın önünde "birisi buraya cok sağlam tükürmüş yalnız" demesi, dün ablamın yerdeki tükürükleri nasıl ayırt ediyoruz diye sorması ve bugün sıkıntıdan eve dönüs yolu boyunca gözüme çarpan tükürükler ve bu kavramın beni tüküren insan kavramından nasıl soğuttuğunu anlatmak istiyorum.
Yani nasıl baslıyorum bilmiyorum ama bazı insanlar gercekten tükürüyolar yere. Bazen falan da değil sık sık, ve görgüsüz bir bicimde. Yolda yürürken adamların gittiği yeri tahmin edebileceginiz bir iz seklinde tükürüyorlar inanılmaz yau. Umarım sevgili arkadaslarım arasında bu yazıdan alınacak birileri yoktur-varsa en sona onları kurtaracak bilgiyi saklıyorum- ama ben yere tüküren insandan soğurum. Daha körpecikken gittiğim Titanic filminde cenesinden balgamı akmakta olan Leonardo profili yüzünden o adamı bi türlü begenemedim mesela, ya da bir Türkiye- İngiltere maçında agız ve burnunda ne varsa cim sahaya kusan Davin Beckham'ı.. Yani tamam adam yakısıklı da aklımdan çıkmıyo o manzara yaaa =p neyse bu da böyle bi yazıydı iste yerlere tükürmeyelim ama tükürenlere ellesmeyelim basımıza ne gelir bilmiyorum cünkü uyarırsak filan.
Bu arada Almanyada Fransada filan yere tükürmek her kesimden her insanın yaptıgı cok normal bi olaymıs bunu bu dünyada bi tek ben garipsiyo bile olablrm ama iğrenc yani. Bu da farketmediyseniz kurtarıcı maddeydi*baskaları da yapıyomus oleey diyebilirsiniz*
1 yorum:
"Eskiden seviyor muydun da simdi sogudun?" diye sormak istiyorum sipa. Ayrica lamalar da tukurur ama ben severim o hayvanlari. Peru devesi, sirin hayvanlar.
Yorum Gönder