21.07.2010

Rüya

Adam: "Nasılsa sen yine sinirimi bozacak bir şeyler yaparsın, önden uzun uzun sarılayım sana.." dedi. Kadın gülümsedi: "Bugün değil, bu sefer değil. Seni öyle çok özledim ki..". Sarıldılar.

ve ben uyandım.

20.07.2010

Zor olan ne?

Klasik soru şöyledir: "Zor olan kalmak mı gitmek mi?". Bütün seçimlerde bir şekilde söz konusu olabilen bu soruyu arkadaşlarımın %90'ından duymuşumdur(şimdi gelip ben sormadım bıdıbıdı kimmiş o %90 demeyin de). Hannah Montana'da bile geçti yahu, yani izlediğimden değil de, ehem, konuya dönelim. Oysa kalmakta ya da gitmekte öyle aşırı bir zorluk yok, sürekli kalıyoruz ya da gidiyoruz, her an bu seçimi yapıyoruz, alışkanlıktan fark etmiyoruz kimi zaman. Kalmak/gitmek, beklemek/vazgeçmek, ummak/unutmak.. Hiç düşünmeden, yapmaya zaten meyilli olduğumuz seçime yönelip ne yaptığımızı sorgulamıyoruz bile.

Sadece bazen, hatta nadiren, hiç bir taraf ağır basmıyor ve kararsızlık ortaya çıkıyor. Zor olan bu işte: kararsızlık! Ya yazı-tura atacaksınız, ya mantığınızın söylediğini yapacaksınız, ya da belirsiz bir süre birinden birinin ağır basmasını bekleyeceksiniz. Ağır basan bir taraf varsa onu seçmemeniz hata zaten. Saçma olsun, salakça olsun ama yüreğinin sesini dinlemeyen her zaman daha büyük bir pişmanlıkla karşılaşma riskiyle dolaşır. Öyleyani.

Konuyla ucundan ilgili olarak, Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım'dan:
"Beklemek insana acı verir. Unutmak acı verir. Ama ne karar vereceğini bilememek acıların en büyüğüdür."(P.C.)