2.09.2009

Aşk üstüne..

Madem ki sevgili afush blogunda Nazım Hikmet'ten Herkes Gibisin'i paylaşmış, ve de bana ithaf etmiş, ben de kendisine yine Nazım'ın bu güzel yazısını ithaf ederim diye düşündüm. Aynı zamanda bu noktasızvirgül'e de ithafım olsun..


"bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.

sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. hani ağzınla kuş tutsan "bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. iyi halin cezanda indirim sağlamaz.

sen, "ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "peki o ne yaptı" deme. herkes kendinden sorumludur aşkta. sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? hayatı ıskalama lüksün yok senin. onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.

her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "acılara tutunarak" yaşamayı öğreneli çok oldu. hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.yine içeceksin rakını balığın yanında. üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası....

sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir.yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. elbet bitecek güneşe hasret günler. ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...

hayatı ıskalamaya lüksün yok senin..."

6 yorum:

Afush dedi ki...

Okudum gene gözlerim falan doldu..Nedir benim bu hormonlardan çektiğim ece ya ..
Hıms..

Ece dedi ki...

Ahahah ahenk bilmiyorum, ben ki sulugözlü bi insanım.. Galiba ben sadece çocuklarla ilgili şeylerde sulugözüm gerçi:D

NoktasizvirguL dedi ki...

Bak ben ne keşfettim, tam bundan 3.5 yıl önce bi önceki sevgilimden ayrıldığımda ben bu yazıyı wordpress'deki blogumda paylaşmışşım.

Şimdi wordpress'de blogum yok ama, tarih tekerrür ediyor cidden. Hepsinin gelişi farklı ama gidişi aynı :))

Ece dedi ki...

kesinlikle katılıyorum, giriş gelişme farklı, sonuçta hep aynı noktaya dönüyoruz^^

birbilen dedi ki...

Nası ya? kim diyo ki ya? o tribune ..... oturacak ya. Bu adam noktasiz ken aynı noktaya nasıl döner ya?

NoktasizvirguL dedi ki...

Doğru bir noktaya değinmişsin birbilen, ben noktasiz olduğum için aynı noktaya dönemiyorum.